İngilizce Eğitiminin Temel İlkeleri

İngilizce ingilizceyi iyi bilen ve eğitmen yeteneği olan kişiler tarafından öğretilmelidir. Yalnış öğretildiği zaman bırakması zor olan hatalar öğrenciyle kalır ve düzeltmesi zor olur. İdeal olarak öğretmenin hem ingilizceyi hemde öğrencinin ana dilini bilmesi yeni başlayanlar için daha verimli olur. İngilizcenin ana dili olduğu öğretmenlere yeni başlayan öğrenci iletişim kurmada zorluk nedeniyle strese girip öğrenmekten soğuyor ve çoğu zamanda tamamiyla öğrenmekten vazgeçiyor.   Fakat daha ileri seviyedeki öğrenciler için ana dili İngilizce olan öğretmenler verimli eğitmenlerdir. Yeterki eğitmen yetenekleri olsun. Her İngilizce bilen eğitim veremez.

İngilizceyi öğrenmek için istek en başta gelir. Kimine göre zor, kimine göre kolay. Öğretmenin ilk görevi öğrenciye İngilizce öğrenmenin zevkli ve verimli hale getirmesidir. Öğrencinin öğrenme potansiyelini değerlendirip ona göre bir plan yapması gerekir. Ayrı seviyedeki öğrenciler aynı ders planı ile devam edemezler.

Öğretmen önce öğrenciyi hem kişisel olarak hemde seviye olarak tanıması lazımki başarılı bir eğitim planı hazırlıyabilsin.

Benim öğrenci ile ilk ücretsiz dersim böyle geçer:

  • Yüz yüze veya online öğrenciye kendimi tanıtırım.
  • Öğrenci ile Türkçe sohbete başlarım. Kendini rahat hissetsin. Hemen onunla İngilizce konuşursam, seviyesini henüz bilmediğim için , onu ürkütebilirim.
  • Daha önceki İngilizce eğitimini öğrendikten sonra, bir kaç İngilizce sorular sorarım.
  • Seviyesini anladıktan sonra küçük bir test.
  • En sonunda Türkçe olarak öğrenciye nasıl yardımcı olabileceğimi açık bir şekilda izah ederim.

Eğitim genelde bireysel veya aynı seviyede olan küçük gruplar arasında yapılır. Fakat, bireysel öğrencilerimin de grup toplantılarına katılıp, İngilizce konuşma imkanları olması sağlanacaktır. Öğrenilen İngilizce gündelik hayatta kullanılan bir lisana dönüşecek  ve kullandıkca hem konuşma yeteğimiz hem gramer ve cümle kalıpları aklımızda kalacak. Hedefimiz ezberlemek değil öğrenmek. Ezberliyorsak, çabuk unuturuz. Temelini ve mantığını öğrenirsek daha zor unuturuz.

Öğrencilerimin büyük bir zevk ile istekli bir şekilde gösterdikleri gayrete hayranım ve tabiiki buda bana  büyük motivasyon ve tatmin veriyor. Her iki tarafta amaç ulaşılıyor.

 

1 e 1 Eğitim:

Bire bir öğretim doğrudan tek bir öğrenci ve bir öğretmen arasında gerçekleşir. Etraftaki diğer öğrencilerle birlikte bir grup ortamında olmak yerine, bire bir eğitim, daha az dikkat dağıtıcılarla ve daha yüksek kaliteli etkileşim sağlar. Öğrenciler öğretmenle daha iyi iletişim kurdukları için daha az stres yaşarlar.

Pratik İngilizce:

Derslerimizde öğrendiklerimizi uygulamanın bir çok yolu vardır ve pratik yapmamız çok önemlidir. Öğrencilerime, kendileri için eğlenceli olacak bu teknikleri kullanmanın en iyi yolunu öğreteceğim. Bu teknikleri günlük yaşamda alışkanlık haline getirmek ve sık tekrar öğrenmeyi kolaylaştıracaktır.

Mesleki İngilizce:

Öğrencinin İngilizce yeterliliğini değerlendirdikten ve dil öğrenme konusundaki onun özel hedefini anladıktan sonra, mesleğe yönelik ders programı hazırlıyorum.

Bir doktor veya bir restoranda garson olursanız olun, size yardımcı olacak İngilizce dilini ve kendiniz öğrenmeye nasıl devam edeceğinizi öğreneceksiniz. Bazı meslek gruplarının spesifik terimlerini bilemesem de bunları iş ve günlük hayatta kullanımını beraberce çözümlüyeceğiz ve uygulamaya koyacağız.